3 Aralık 2007 Pazartesi

düşünce kaydedici

Beyin okuyabilen bir bilgisayar yapılsın istiyorum. Uyumadan önce düşündüklerimi otomatik yazsın çok parlak şeyler çıkabilir. bu herkes için geçerli olmalı, en parlak fikirler uyku öncesinde oluşuyo diye düşünüyorum. O zaman rüya görürken de belki rüyaları kaydeder. Ama aman sakın herkes kendi düşüncesini yazdırabilsin, beyin bu saçmasapan düşünüyo, her şeyimden olmak istemem, kimsenin de beynini görmek istemem.

oyle bir yazı

genelde uzun yazılar içimde kalır, bunu da buraya koymayacaktım, koymaktan memnun diilim, her gün silmek, değiştirmek istiyorum, ama hadi neyse artık. vikvik sadece soylenicem zaten baska bi şey yapmicam

Önüne geleni ezmeye programlanmış, işini, okulunu, sevgilisini, kendini cümle aleme pazarlamaya adamış güçlüler dünyası da nereye kadar.
Hiç işleri güçleri yok gibi tanıdık tanımadık herkese haber salmaktan nasıl keyif alıyorlar hayatlarındaki harika gelişmeleri, sözlükte okumuştum galiba tek hobisi kendini göstermek olan insanlar. Hiç hobin olmasın ot ol, çiçek ol, en azından bi gün açarsın da bi işe yararsın. Ya malını göstermek ayıp diil mi ben çok mu geri kafalı kaldım? Çok sinirleniyorum bu tiplere yazdıktan sonra insanın siniri geçiyo, unutuyo, cidden yazı yazmak çok yararlı bi rahatlama tekniği,yazdıktan sonra bende gerçekliğini kaybediyo, ergenlik bunalımlarımı da böyle atlattım, (umarım o utanç yazıları bi daha hiç karşıma çıkmaz)).

İnsan ister tabii paylaşmak, içinin içine sığmadığı zaman haber vermek ama bu pazarlamacıların , mutluluğun bulaşıcılığıyla, kelebeklikle uzaktan alakası yok malesef. Böyle şeyler de yok zaten.

İşte böyle küçük bir duyuru bir an için zehir ediyor her şeyi. Ona buna lanet ediyorsun işte sonunda yine.

Benim belki dünya başıma yıkıldı ya da hiçbi şey olmadı, bi şey olmasına ne gerek var, biri kendisini gözünüze sokmaya çalışıyor. Banane senin parlak başarılarından. Sanane benim hayatımdan. Bunları umursamıycaksın hiç
Neyse ki birkaç gün geçiyo ya da birkaç saat, derin bir nefes alıp hatırlıyosun, bu saçma rekabetin seni ilgilendirmediğini, hayattaki derdinin daha başka olduğunu, her şeyin bir gün kaybedilebileceğini, kendini önemli göstermeye ya da satmaya çalışırken ne kadar küçük düştüğünü falan. O manyakları da allaa havale edersin. Aslında o kadar da umrunda değilmiş, ama bi daha bunları görmesen duymasan iyi olucak.

26 Kasım 2007 Pazartesi

Basiretsiz

keşke doğuştan süper yetenekli olduğum bir şey veya bir tutkum olsaydı

keşke biri bana zorla bi şey yaptırsa sonra ben o şeyi çok sevsem

Ayriyetten çoğu şeyi yapabilecek durumda olup basireti bağlanmak ne biçim bi durum.

18 Kasım 2007 Pazar

kısaltma-1

y.ö.b.b.d.b.

11 Kasım 2007 Pazar

yazı"yorum"

anladım ki başka bloglara yorum bırakmak blog yazmaktan daha çok hoşuma gidiyor. Beynimdekileri herkesçe ulaşılabilir bi yere aktarmak kolay değil, kendi kendime bile yazamazken zaten...

5 Kasım 2007 Pazartesi

pantolon

pantolonumun paçaları ayakkabımın tam bittiği yerde olsun istiyorum ama sürünmesin, ıslanmasın, yıpranmasın istiyorum.

31 Ekim 2007 Çarşamba

vvııııııınıııını

bugün ilk defa trafiğe çıktım bir tofaş şahinle, bissürü kamyon beni solladı :)


(yeah i m a spastic)

27 Ekim 2007 Cumartesi

aman tanrım

Blog şahsen tanımadığım biri tarafından okunup bi de yorum bırakılmış, güzel his derlerdi de anlamazdım ya, şaşırma da var tabii, can saolsun. can cem cin. Aaa tam şu anda fark ettim, Donald amcanın yeğenlerinin orijinal isimleri tabii ki cem can cin olamaz. Huey, Dewey ve Louie miş isimleri. Hiç bunu düşünmemiştim.

beynimde parlayan cümleler-1

" Önemsiz olduğunu anlayınca önemli biri oluyosun, Bu çok garip bi his."

"İnsanlar bir sürü şey yapar, doğru, yanlış ya da kırıcı.. Hepsini kaldırabilirim, yeter ki iyi niyetle ne yaptıklarını bilsinler"

"Hastalanmak insanı kendine yakınlaştırıyor, pek güzel, pek huzurlu"

25 Ekim 2007 Perşembe

bu blogun akibeti ne olacak

Bu blog, kocaaa blogosferin içinde kaybolmuş, kardeşinin sahibinden daha çok umursadığı bir bilog. Açmasa mıydım ne, kendi kendime dert, yazmicam bi şey öyle durucak.
fotoblog yapiyim dicem fotoraf makinesi bozuk

20 Ekim 2007 Cumartesi

14 Ekim 2007 Pazar

puantiye




kalp değil o üstündekiler puantiye puantiye. yaşasın pupular. bi gün bu ayakkabı da benim olucak ama önce iş ayakkabısı. bi gün elzem olabilir açıkçası.


günün kelimesi, uyku

stardust



Çok konuşulan her şey gibi oldu. anlayan manlayan yok onu geçelim esas ben kaybettim galba. Kimse kimseye yıldız vermesin bari, konuşmasın, yorum yapmasın, bilmesin bi de ben de yazmasam keşke.
unutulursa bi gün geri gelebilir, sonra parlarız işte. yımyımyım yumiyum stars are blind.


bu entrynin kelimesi, parlamak